Dörtyol Doğuş Medya Yeni Doğuş Gazetesi

Bugüne kadar yöneticileri seçerken yöneticiliğine bakmadık, idareciliğine bakmadık, taşıdığı vicdana bakmadık, yapacağı iş konusunda eğitimine yada tecrübesine bakmadık, kamuya hizmetine bakmadık.

Peki neye baktık, iyi insan, halkın içinde, liderim uygun gördü, filancanın akrabası, bizim sözümüzü dinler, benim çocuğuma iş bulur, benim arsamı imara açar, filanca cadde bizim arazinin oradan geçer değerlenir gibi birçok kriteri değerlendirdik ve seçtik yöneticileri.

Sonra bazılarımız umduğunu buldu yöneticiye toz kondurmadı, parasız avukatlık mesleğini yaptı. Bir kısmı umduğunu bulamadı kavga yaptı, bir kısmı biz söylemiştik dedi ve bu konu yıllardır bu şekilde uzadı.

Sonuç neydi diye soracak olursanız, atanmışlar seçilmişlerden izin alamadan iş yapamaz oldu, devlet işleri aksak, seçilmişler bazı seçenlerden biat aldı ilçe ekonomisi aksak, seçilmişler kendi çıkarının derdine düştü hizmet aksak gibi uzadı gitti.

Bu durumdan zarar görenler kimler oldu derseniz seçenler yani asil olanlar oldu. Söz milletindir dendi ama millet yanlış söz söyleyince bedelini de kendisi ödedi.

Eğitim alanına baktığımızda nasıl ki Mühendis, doktor, avukat eğitimle iş başına geliyorsa siyasilerin ve seçilmişlerinde eğitim aldıktan sonra seçilmeleri mümkün. Bu konuyla alakalı olarak nasıl ki Kamu yöneticileri için Kamu Yönetimi Bölümü varsa siyasiler için Siyasi Bilimler Fakültesi ve Yerel Yönetimler için ise Yerel Yönetimler Bölümleri var. Elbette sadece okumak yetmeyecek uygulama da lazım diyeceksiniz ama hiç bilgi sahibi olmadığınız bir işi yaparsanız size bu işi öğreten kişinin imtiyazına göre hareket edersiniz, siz bilgi sahibi olursanız yönetici siz olursunuz.

Bu konuları kendim kafamda düşünürken aklıma bir konu geldi.

Geçtiğimiz aylarda Dörtyol Eczane Teknisyenleri Derneğinin kuruluş yıl dönümü kahvaltısında Dörtyol’un sevilen ve saygı duyulan Doktoru Bahadır Amaç hocamla tam da bu konu üzerine konuşurken dedi ki “Esma Hanım ben boş zamanlarımı okumakla değerlendiririm. Şuan okuduğum okul sayısını ben de unuttum desem yeridir”. Sonra ekledi ve dedi ki “Ben Yerel Yönetimler bölümünü bitirdim.” Bu çok dikkatimi çekti.

Konuşma doğal olarak hizmetler ve yerel yönetimlere kaydı ve fikirleri, önerileri, çözümleri çok dikkatimi çekti. Benim bilgi dağarcığıma çok katkı sundu, sonrasında dedim ki, Dörtyol’a işin piri bu alanda eğitim almış başarılı insanlar gelmeli.

Tabi ki gazeteci olunca herkesle fikir alış verişinde bulunmak, özellikle siyasi konularda konuşmak vazgeçilmezimiz olmuş.

Bahadır hocamın Dörtyol’da özellikle de Kuzuculu halkının gönlüne taht kurduğunu fark ettim. Adeta Bahadır Amaç sesleri yükseliyordu. Dedim ki kendi kendime acaba bu insanlarda mı benim gibi Yerel Yönetimler konusunda bilgili ilçeye hizmet edecek, siyasi partisi değil, bilgi birikimi ve hizmet aşkı ön planda olan kişiler bizleri yönetsin istiyorlar. Bu arada şunu da belirtmek isterim Bahadır hocam benim için de değerli bir insandır. Bu vesile ile de köşe yazımın daha anlaşır olması münasebetiyle de kendisinden izinsiz örnek gösterdiğim için affına sığınıyor, hizmet yarışında güzel memleketimizin değerini bilecek başarılı ve çalışkan yöneticilerin seçilmesini temenni ederek yazıma burada son vermek istiyorum.

Yeni bir köşe yazısında buluşuncaya dek hoşça kalın.