Sen Nasıl Annesin (!)

Merhaba değerli takipçilerim.Uzun bir aradan sonra ne yazsam diye düşünürken velilerime ve sevdiklerime fikir danıştım.Kimi hocam siyasetteki fikirlerini yaz dedi;dedim ki ben eğitimciyim insana insan olduğu için değer veriyor,insan oldukça, vatanına milletine hayırları dokunduğu sürece herkesi seviyor,saygı duyuyorum.Hangi partiyi tutarsa tutsun ,hangi takımdan olursa olsun,düşünceleri ne olursa olsun,bizi seviyor saygı duyuyorsa başımızın tacıdır dedim.Onları yargılamak,iftiralarla karalamak,rencide etmek veya göklere çıkarmak benim görevim değil.Ben bu günahlara da hiç bulaşmayayım dedim.Siyasetçiler yapsın siyasetini.Çok şeyi bilsek de bilmiyormuş gibi yapar saygımı duyarım dedim.Sonra bir velim hocam yüze yakın velin var,etrafında bir çok koçluk yaptığın danışanın var,senin kendi tecrübelerin var onlardan biraz bahseder misin diyince evet bu tam benlik dedim.Bir de bu sene LGS annesiyim şu yaşadıklarımı da katar güzel bir yazıyla annelerime de yol göstermiş olurum dedim.Hadi o zaman başlayalım önce anne modellerimizi oluşturmaya.

Öncelikle sevgili annelerim şunu mutlaka aklınızın bir köşesine yazın,çocuğunuz sizin isteklerinizi yerine getirecek ,egolarınızı tatmin edecek , her daim emrinizde yaşayacak kullarınız değil.O da kendi duyguları,kendi karakteri kendi hisleri olan bir birey.Matematik de en iyisi sen olacaksın,Türkçe de en iyisi sen olacaksın, Fen de en iyisi sen olacaksın,müzik de süper olacaksın,zeki çalışkan,edepli saygılı olacaksın,yerinden kıpırdamıyacaksın,insanlar senin hakkında ne der bak şöyle yapacaksın…Lütfen bu saçmalıkları aklınızdan çıkarın artık.Bu kadar kötü bir anne veya baba olmayın.Çocuğunuzu tanıyın.Hangi konuda iyi hangi konuda kötü neyi seviyor neyi sevmiyor,ne yapmak istiyor,ne yapmak istemiyor...Doğurdunuz büyüttünüz ona para ve emek harcadınız diye sizin köleniz değil bunu unutmayın.Şimdi size anne ve baba türlerini sıralayayım,bakalım okurken hangisinde tam da ben diyip vicdanınızı yoklayacaksınız.

Hayatta çocuktan başka hiçbir uğraşı olmayan anne;üstünü annesi seçer,terledi mi ayy hasta olacak hemen okula gidip değiştireyim,ödevini yaparken ay evladım büyük harfle başlamamışsın,ay bu nasıl yazı dur hemen silelim,ayy böyle okunmaz şöyle okunur.Birinci olduysan alkış olmadıysan nasıl yaparsın bunu.Her gün okul yolunu tutar.Öğretmenlerini müdür yardımcılarını kankası zanneder.Ben okula yaranayım da okuldakilerde çocuğumu birinci yapsın ona özel ilgi göstersin el bebek gül bebek baksın.Hatta dur okul aile birliğine gireyim en çok yardımı ben yaparsam okulun ayak işlerine koşarsam kızımı okulun yıldızı yaparlar.Hiç bir okul ve yöneticileri bu şekilde davranmaz.Hadi davrandı diyelim Dörtyol gibi küçük bir şehirden sözünüzün geçmeyeceği hatta yüzünüze bile bakılmayacağı koca şehirlerde koca okullarda senin çocuğun ne olacak hiç düşündün mü? Sınavlara girecek yemek getiren annesi yok,sınıfa girecek aferin deyip şakşak yapacak hocası yok,aaaa sen şahane zekaya sahipsin dahisin diye etrafında hükmedeceği arkadaş gurubu yok.Ne oldu düştü mü koca bir çukura ,hadi bakalım annesi babası çıkar o çocuğu şimdi göreyim seni.

Gelelim çalışıyorum yoruluyorum bitiyorum deyip tüm sorumluluğu başkalarının üzerine atan annelere.Anne çalışıyor,tut çocuğuna en özel hocaları,al en pahalı oyuncakları,ver harcayabileceği kadar parayı çünkü sen ilgisizliğini bunlarla kapatmaya çalışıyorsun.Vicdanını rahatlatıyorsun.İstemenin vermenin sonu yok.Siz verdikçe o isteyecek ama duygu yok sevgi yok saygı yok paylaşma yok.Çocuğu ayakta tutacak hiçbir değer yok.Çalışabilirsin çok da yorulabilirsin ama unutma ki sen annesin,sen çalışıyorsan yine evladınız geleceği için çalışıyorsun,bunun vicdanına girme ama çalışmayı da bahane edip günde bir saat evladınla ilgilenmeyi de ihmal etme.

Bu sene benimde kızım LGS öğrencisi,öncelikle dilerim Rabbim emek veren tüm yavrularımızın da benimde yavrumun gönlüne göre versin.Bize dediler ki aman bu sene gezmelere gitmeyin,aman evinize misafir bile almayın,aman çocuğu meşgul etmeyin,sabahlara kadar ders çalışsın gibi daha neler neler.Tabi benim evim nazi kampı kızımda esir.Yok böyle bir şey; öncelikle güzel bir plan yapalım günde ne kadar ders çalışacak ne kadar soru çözecek.Ya cumartesisini yada pazarını boş bırakın beraber sinemaya gezmelere gidilecek çünkü.Gitmeseniz de boş boş otursun odasında kitap okusun,telefonuna baksın kendine ait vakti olsun yeter ki.Her akşam yarım saatte olsa beraber yatağına uzanın dertleşin onunla,bu sınavın hayat memat meselesi olmadığını hatırlatın.Her doktor,her mühendis,her mimar ,her müdür Fen lisesi çıkışlı değil.Tabi kazanırsan bir adım önde olursun ama kazanamazsan da bilirim ki sen benim evladınsın mutlaka başka yollarda buluruz kendimize,sen yeter ki kendini üzmeden yoluna emin adımlarla devam et.Şunları da belirteyim size; yapılan denemelere göre sakın çocuklarınızı yargılamayın.Ben çok sene şahit olmuşumdur hatta bu yanılgıya düşmüşümdür inanın.Araştırdım bazen okul birincilerinin sınavı bile kazanamadığını kazansa da en iyisine de gidemediğini gördüm,hatta ilk ona giremeyen kızın Galatasaray lisesini kazandığını da gördüm.Evet denemeler güzeldir çocuğunuzun eksiklerini görür ona göre yolunuzu çizersiniz,amaaaa bazı sebeplerimizden dolayı çocuğunuz birinci olamaya bilir,

Mesela;sınav psikolojisinde değildir.Düşündüğü başka bir sorunu vardır,bu çocuğun hayatı dersten ibaret değil ya…Bol bol dertleşin onunla anne gibi değil aynı hatayı yapabilmiş yada yapabilecek bir arkadaş gibi.Ruhunu düzeltin ki aklı serbest kalsın.

Mesela okuduğunu anlamamıştır.O an o soruyu yorumlayamamıştır,bol bol paragraf sorusu çözdürün ama mükemmeli bekleyerek değil bir iki hata yapabilirsin zamanla düzeltirsin güveniyorum sana diyerek.

Mesela matematikten yanlış yapmıştır.Belki o konuyu anlamamıştır bir daha yaptırın anlatarak yaptırın.O sorunun benzerlerini beraber yapın.

Mesela sosyalden fenden yanlışı olmuştur.Not tutturun anlamadığı yerleri yazmak daha akılda kalıcı oluyor.Bunların haricinde bir de dış etkenler var ;

Mesela sınav başka bir kurumda yapılmıştır,sonra aynı sınav başka bir yerde yapılınca öğrenci bazen bilerek bir tane yanlış bırakır yaptığı anlaşılmasın diye sonra ay birinci oldum diye böbürlenip durur,işte böyle bir durum karşısında çocuğunuzu başarısız sayıp onun üzerine gitmek ne kadar doğru bir harekettir sorarım size.

Mesela sizin hep başarılı diye övdüğünüz çocuk belki de sizin çocuğunuzdan bir yaş büyüktür.Bir yaşı bırakın bir ay bile büyük olması nasıl bir avantajdır anlatamam.2.sınıf bir çocuğunu 1.sınıfın içine koyduğunuzu düşünün.Aslında sizin 1.sınıf çocuğunuz gayet normalken normal olmayan 2.sınıf çocuğunun alkışlandığını…

Güzel annelerim sözün özüne gelmek gerekirse,o hırslarınıza ve egolarınıza evlatlarınızı kurban etmeyin.Hatta size şunu da söyleyeyim,siz saygılı terbiyeli hanımefendi beyefendi çocuklar yetiştirirsiniz,evladınızla güler evladınızla ağlarsınız,yanlışlarını bulur düzeltmeye çalışırsınız,aslında siz tam bir annesinizdir lakin o ego düşkünü okuldan çıkmayan dedikodudan başka bir şey bilmeyen,çocuğum da en iyisi olacak ben de en iyisi olacağım diyen,üretmeyen kendini geliştirmeyen içi fesatlık dolu anneler sizi ve çocuklarınızı karalayacaklar,kötülük dolu yüreklerinden size ve evladınıza kötülük akıtacaklar,her türlü hainliğin dedikodunun içinde bulunacaklar,onlara da asla aldırmayın.Siz evladınızla mutluysanız ona gereken aile sevgisini ve terbiyeyi veriyorsanız bırakın su yolunu bulur.Onlar çocuklarına her türlü kötülüğü ve kazanmak için tüm oyunları öğrettikleri için çocukları da bir gün o oyunların altında yok olup gidecektir.Etme bulma dünyası dedikleri yer burası…

Oturun konuşun onlarla,onlara güvendiğinizi söyleyin,gerekirse yanlışlarını beraber düzelteceğini söyleyin,doğrudan şaşmaması gerektiğini,her denilene inanmamasını araştırmasını söyleyin.Arkasında olduğunuzu bilsin ama asla yanlışı savunmayın.Haksızlığa bile uğrasa başarmaktan çalışmaktan azmetmekten asla vazgeçmemesi gerektiğini öğretin.Onlar sizin eseriniz,sonra ya ağlayacaksınız ya gülecek…

EMAY KURS MERKEZİ

Kurucu Başkan

Fatma KALKAN DOKAK