ENERJİ SEKTÖRÜNDE HUKUKİ SÜREÇLER

Merhaba sevgili okurlar…Sizlere ilk yazımda kendimden bahsetmiştim. Ancak bu köşeyi ilk defa okuyacaklar için kısaca hatırlatma yapmak isterim. 4 yıldır ilçemiz Dörtyol’da serbest olarak avukatlık faaliyeti yürütmekteyim. Ağırlıklı olarak iş, ticaret ve tazminatlar hukuku alanlarında çalışmaktayım. Bugün ilgi alanlarımdan biri olması ve sizleri de yakından ilgilendirmesi sebebiyle enerji hukukundan bahsedeceğim.

Enerji hukuku dediğimiz zaman akla birçok kavram birlikte geliyor. Oldukça geniş bir hukuk dalı olması, günümüzde öneminin gittikçe artması ve Dörtyol çevresinde sektörel olarak yaygın olması nedenleriyle bu konuya değineceğim. Bildiğiniz üzere Dörtyol sanayi art bölgesi niteliğinde olduğundan ve birçok dolum tesisine sahip olduğundan birçok yeni yatırıma ev sahipliği yapıyor. Diğer sektörlerin aksine enerji şirketleri bölgemizde canlılığını koruyor ve hatta yeni şirketler kuruluyor. Uzun yıllardır kullanılmayan dolum tesislerini yeni şirketler devralarak faaliyete geçiriyor. İlçe bazında istihdam ve modernleşme açısından sevindirici bir gelişme olsa da doğaya saygılı biçimde ve ekolojik dengeyi bozmadan ilerlemek tüm finansal gelişmelerden daha önemli benim görüşüme göre. İşte tam da bu noktada enerji hukukunun doğayı korumayı hedefleyen sınırlamaları devreye giriyor. Bu husustaki yasal düzenlemelere bir başka yazımda detaylı olarak yer vereceğim. Bu yazım daha çok enerji sektöründeki işçi-işveren uyuşmazlıklarına yönelik olacaktır.
Gelelim bu sektörün hukuksal süreçlerine. Yoğun olarak devralmaların yaşandığı, şirketlerin değiştiği ve yeni şirketlerin faaliyete geçtiği bu alanda çalışan işçilerin yasal haklarını koruyabilmeleri önem arz etmektedir. İşçilerin işine son verilirken işten çıkış kodlarının SGK’ya doğru bildirilmesi, işçinin kıdem-ihbar tazminatlarının hakkaniyetli ve doğru biçimde hesaplanması son derece önemlidir. Hem işçilere hem de işverenlere tavsiyem çıkış işlemlerinde hukuki destek almaları ve arabuluculuk yöntemine başvurarak süreci zamandan tasarruf ederek tamamlamaları yönünde olacaktır. Kendim de bu alanda arabuluculukla birçok işten çıkış işlemine katıldığım için gözlemlerimi sizlerle paylaşmam yerinde olacaktır. Enerji şirketleri hızlı bir şekilde bölgedeki lojistik işlerine devam etmek istedikleri için arabuluculuk yöntemi şirketlerin lehine olmaktadır. Aynı zamanda bu sektörde çalışan işçilerin de genel olarak başka bir enerji şirketiyle çalışmaları kuvvetle muhtemel olduğundan çıkış işlemlerinde hızlı olmaları son derece önemlidir. Bu sebeple arabuluculuk yöntemi özellikle enerji sektöründe işçi-işveren uyuşmazlıklarının çözümlenmesinde dava yönteminden çok daha fazla tercih edilmektedir. Ancak yine de bu yöntemin başarılı sonuçlanmadığı durumlarda dava açılması kaçınılmaz hale geliyor. Bütün bu süreçler enerji sektörü diğer sektörlere göre daha sıkı yasal denetimlere tabi olduğundan genelde hukuka uygun devam etmektedir. Tabi ki hukuka uygunluk hakkaniyete uygunluğu da yanında bulundurmalıdır. Sağlıklı, huzurlu günler dilerim.