Dörtyol Doğuş Medya Yeni Doğuş Gazetesi

Geçtiğimiz hafta Devlet ve hükümet terimlerini birbirinden ayırma konusunu işlerken devletin çeşitli organlardan oluşan halka hizmet etmekle görevli ulus ya da uluslar topluluğu olduğundan bahsetmiştik.

Şimdi Devletin hangi şartlar altında vatandaşa ne tür hizmetler sunacağını ve bu hizmetler sunulurken muhalefete düşen görevlerden bahsedeceğiz.

Her ne kadar devlet memuru devlet işçisi devlet yöneticisi olmak insanların gözünde çok basitmiş gibi görünse de aslında büyük sorumluluk yükleyen bir oluşum olan görevler içerir. Çünkü burada görev alanlar devleti temsil eder ve vatandaşa örnek olmak gibi meslek etiğine sahip olması gerekmektedir. 

Vatanı devleti düşünmek sokağa çıkıp vatan millet Sakarya demekten daha öte devletine sahip çıkmak, tüyü bitmemiş yetimin hakkını yememek ve yedirmemek, vatanın bölünmez bütünlüğüne gelecek maddi manevi, psikolojik, dini her türlü tehdidin karşısında durmaktır.

Devlete ve vatana sahip çıkmak aklını kullanmak ve daha ilerilere gidebilmek için kendini yetiştirmek ve kendini geliştiren zeki akıllı ve başarılı insanların önünü açmaktır.

Elbette Allah’a şükür etmeliyiz, ancak oturduğun yerden her şeyi Allah’tan beklemek akıl karı değildir.  Eğer ki başarı şükürle olsaydı şuan teknolojinin Japonya’da Müslüman bir ülkeden ilerde olması imkânsızdı.

Dünyayı yöneten ülkelerin Müslüman olmama gibi bir lüksü olmazdı.

Ancak Allah dinine bakmaksızın aklını kullanarak çalışan herkesin rızkını verdiği gibi dinine bakmadan herkese emeğinin karşılığını veriyor.

Bu durumda olması gereken ise dini akılla süslemektir. Din insanın Allah’a yada inandığı her ne ise olan inancı sadakati ve gereklerini yerine getirmektir. Başarmak ise akıl ile bulmak ve çaba ile de bulduğunu topluma en faydalı şekilde sunmakla gerçekleşir.

Peki Burada Din Nerededir?

Allah’a dua etmek ve zekâsını aklını daha faydalı kullanabilmek için Allah’tan yardım isterken olmalıdır, Allah’a verdiklerine şükür Rabbim diye oturup sonra biz ileri ülkelerle yarışalım demek değildir.

Allah hiçbir kuluna ya da topluma bir şeyleri yapıp sunmamıştır. Kullarına akıl vermiştir ve kulları bulmuştur bilimin ve ilimin yolunu.

Bu nedenle değil midir Kur’an’ın ilk emrinin “OKU” olması.

İşte vatanı toprağı korumak sadece silahla savaşla olmaz, ilimle olur, bilimle olur.

Peki Burada Devletin Görevi Nedir?

Bu ilim ve bilim insanlarının önünü açmaktır. Destek vermektir. Devlet kendisini temsil edecek kişileri şahsi çıkarlarını en son düşünen ve en fedakâr ve başarılı şekilde toplum önünde temsil eden insanlar arasından okumuş, bilgili kültürlü kişilerden seçmelidir, torpilli kişilerden değil.

Dini yanlış anlamadan öğrenirsek aklımızla dünya devi olabiliriz, yoksa başkalarının ürettiği parçaları bir araya getirip bununla övünmekten ileriye gitmez bizim teknolojimiz.

Yeni bir köşe yazısında farklı konularda buluşmak dileği ile hoşçakalın…